Parkinson Hastalığına Hangi Bölüm Bakar?

Parkinson hastalığı en çok kronik hareket bozukluğu şeklinde tanımlanmaktadır. Parkinson hastalığı dopamin üretimi ile görevli beyin hücrelerinde meydana gelen kayıp sonucu oluşan motor sistemi hastalıkları grubuna ait bir sağlık problemi olarak karşımıza çıkmaktadır. İlk başlarda hissedilmesi çok zor olmakla birlikte basamak basamak ilerleyen ve her aşamada daha kötü bir etki bırakan bir rahatsızlık olarak karşımıza çıkar. Hastalık el, çene, bacak, yüz ve kol titremesi ile başlamakla birlikte daha sonraları kişinin hayatını büyük ölçüde olumsuz etkileyebilecek olan yürüme ve konuşma problemlerini de beraberinde getirir. Hasta ilerleyen zamanlarda kendi ihtiyaçlarını karşılayamayacak duruma geldiğinde bakım ve tedaviye ihtiyaç duyar. Bu yüzden süreç ne kadar iyi yönetilirse hastalığın ilerlemesi de o kadar gecikebilir.

Parkinson Kimlerde Görülür?

Genel olarak gençlerde görülme ihtimali az olsa da 60 yaş ve üzeri hastalarda kendini gösteren bu hastalık eğer genç yaşta olan kişilerde meydana geliyorsa, bunun nedeni yüksek ihtimalle genetik nedenlerden kaynaklanabilmektedir. Sebebinin tam olarak bilinmesi için uzman doktora başvurmak ve onlardan destek almak gerekmektedir. Bu durumda yapılacak tetkikler hastalığın ilerlemesini engelleyeceği gibi, ana kaynağında ne olduğunu bulma konusunda da yardımcı olabilmektedir. Parkinson hastalarının yaklaşık olarak %5'lik bir kısmı bu rahatsızlık ile 20-40 yaşları arasında karşı karşıya kalmaktadır. 65 yaş ve üzeri için toplumda %1 oranında görülme ihtimali vardır.

Parkinson Hastalığına Hangi Bölüm Bakar?

Hastalık için gidilmesi gereken bölüm nöroloji bölümü olarak karşımıza çıkmaktadır. Nörologlar, başta beyin ve sinir sistemi merkezi odaklı hastalıkların tedavisi için çalışan doktorlar olarak karşımıza çıkar. Nörologlar, öncelikli olarak beyin ve sinir sistemiyle alakalı hastalıkların tedavilerinde görev aldıklarından dolayı beyinle ilgili karşımıza çıkan pek çok rahatsızlık nöroloji bölümünün inceleme konusu olarak karşımızda yerini almaktadır. Nöroloji bölümünün görevlerini şöyle sıralamak mümkündür. Nöroloji, sinir sistemi bozukluklarının incelenmesi ve tedavisi ile ilgilenen bilim dallarından biridir. Sinir sistemi vücut aktivitelerini düzenleyen ve koordine eden karmaşık bir yapıda bulunur. Bu yüzden sinir sistemi hastalıklarının tedavisinde nörologlar karşımıza çıkmaktadır. Sinir sistemi merkezi ve periferik sinir sistemi olmak üzere iki grupta incelenmektedir. Bu sistemler beyni ve omuriliği inceleyen sistemlerdir.

Parkinson Hastalığının Belirtileri Nelerdir?

Hastalık yavaşça ilerleyen bir rahatsızlık olduğundan dolayı hissedilmesi çok uzun zaman alabilmektedir. Vücutta titremenin ortaya çıkmasıyla kendini göstermeye başlar. Ancak bu titremenin hangi rahatsızlıktan kaynaklandığını anlamak ilk bakışta mümkün olmamaktadır. Daha sonraki aşamalarda kişi normal hayatında kolaylıkla yaptığı işleri bile yaparken zorlanma yaşamakta ve günlük hayatında aksamalar meydana gelmektedir. Bu durumla karşılaşıldığında hastalar doktora gitmek istemektedirler. Doktora gittiğinde vücuttaki bu yavaşlamanın nedeni kaslardaki gerginlikten kaynaklanır. Kişi vücudunun rahatlatamaz bir duruma gelebilir. Parkinson hastalığında beyninizde önemli bir kimyasal madde olan dopamin üretimi durduğundan dolayı pek çok aksaklık meydana gelmektedir. Dopamin vücudumuzda hareket sistemimize yardımcı olan bir yapıya sahiptir. Kişi bu maddenin yerini dolduracak bir madde aldığı zaman eskiye nazaran vücudunda bir düzelme görülebilmektedir. Hastalığın en genel belirtilerini istirahat titremesi, koku duyusunda kayıp, uyku sorunu, hareket etmede veya yürümede zorluk, baş dönmesi ve bayılma, kamburlaşma şeklinde sıralayabiliriz.

Parkinson Hastalığının Tedavisi

Parkinson hastalığının tedavisinin amacı hastayı aktif, bağımsız, kendi başına işini yapabilen hale gelmesine katkıda bulunmaktır. Tedavi sonucu hastanın eski haline dönmesi mümkün olmamakla birlikte yine de hastalığın belirtilerinin hafiflemesi ve hastanın günlük yaşamına devam edebilmesi açısından bu durum önemlidir. Parkinson hastalığında tedaviyi üç kısımda incelemek mümkündür. İlaç tedavisi, cerrahi tedavi ve destek tedavisi olarak inceleyebiliriz. Bu hastalık bir süreç gerektirdiğinden süreçte dikkatli olmak büyük bir önem taşımaktadır. Hastalığın ilk dönemlerinde ilaç tedavisi yeterli olmakla birlikte daha sonraları farklı tedavi yöntemlerine başvurmak mümkündür. İlaç tedavisinin temelini azalmış olan dopaminin yerine konması ile hastalığın yan etkilerinin en aza indirilmesi amaçlanmaktadır. Parkinson hastalığında ayrıca dopamin reseptörlerine bağlanarak onunla aynı etkiyi gösteren yöntemlerde uygulanabilir. Parkinson hastalığında tedavi hastalığa göre belirlenmeyip hastanın belirtilerinin tipine ve şiddetine göre belirlenmektedir. Cerrahi tedavide ise Parkinson hastalığının cerrahi tedavisi son yıllarda giderek artmaktadır. Buradaki hedef hastalıkta artmış aktivitenin izlendiği subtalamik nükleus, globus pallidus ve talamus’daki aktivitenin azaltılmasına yardımcı olmaktır. Cerrahi tedavi öncelikli olarak  ilaç tedavisine iyi yanıt veren ve ilaçların yan etkileri ile etkin tedavi alamayan, 70 yaşından genç, kesin Parkinson hastalığı tanısı olan, cerrahi sonrasında iyi takip edilebilecek, ciddi psikiyatrik hastalığı ya da bunaması olmayan hastalarda kullanılabilecek bir yöntemdir. Bu hastalıklarda kişi tamamen iyileşmez ancak hastalığın belirtilerinde ciddi bir düşüş meydana gelebilir. Destek tedavisinde rehabilitasyon büyük önem taşımaktadır. Hastalara düzenli egzersiz yapması önemlidir. Ayrıca ağrı, gündüz uykululuk durumu, mide-bağırsak hareketlerinde yavaşlama, REM uyku davranış bozukluğu gibi belirtilerin ortadan kaldırılmasına yardımcı olmak amacıyla farklı tedavi yöntemleri de uygulanabilir. Kaynakça: https://www.hopkinsmedicine.org/neurology_neurosurgery/centers_clinics/movement_disorders/conditions/parkinsons-disease.html


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir